Anonim şirketler, sermaye şirketleri arasında en yaygın olanlarından biridir ve pay devri bu tür şirketlerin yönetiminde merkezi bir rol oynamaktadır. Pay devri, hem şirketin sermaye yapısının hem de ortaklık ilişkilerinin değişmesini sağlar. Ancak bu süreç, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve şirket esas sözleşmesi çerçevesinde belirli kurallar ve sınırlamalara tabidir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim şirketlerde pay devirleri, hem şirketin iç işleyişi hem de üçüncü şahıslarla olan ilişkiler açısından çeşitli hukuki sonuçlar doğurabilir. Pay devri, şirketin faaliyetlerine etkisi açısından önemli bir mecra oluştururken, aynı zamanda ortakların haklarını koruyan düzenlemelere de sahiptir. Özellikle, nama yazılı paylar ile hamiline yazılı paylar arasında hukuki farklar bulunmakta olup, her bir türün devri farklı şartlara ve prosedürlere tabidir.
Bu bültenimizde, anonim şirketlerde pay devri ve buna ilişkin hükümleri detaylı bir şekilde inceleyecek, pay devrinin kanuni çerçevesini ve şirket esas sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamaları ele alacağız.
Hamiline Yazılı Payların Devri
- Hamiline yazılı pay söz konusu ise yönetim kurulunun pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senedi bastırıp pay sahiplerine dağıtmalıdır (TTK m 486/2). Söz konusu süre zarfından önce veya hamiline yazılı pay senedi bastırılmasından önce pay devri yapılırsa yine çıplak pay hükümlerine göre devredilir.
- Hamiline yazılı paylar, senedin teslimiyle devredilir (TTK m. 489). 7262 sayılı Kanunun 32’nci maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 489’uncu maddesi uyarınca 1 Nisan 2021 sonrası yapılan devirlerde, devrin geçerli olabilmesi için payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirim yapılması gerekir. Hamiliine yazılı pay senedine bağlı hakların şirkete ve üçüncü kişilere ileri sürülebilmesinde Merkezi Kayıt Kuruluşu’na yapılan bildirim tarihi esas alınır (TTK m 489/2).
Nama Yazılı Payların Devri
- Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılır. Nama yazılı pay senetleri, belirli bir kişi adına yazılı olan paylardır ve bu senetlerin devri, pay sahibinin, pay senedini ciro etmesiyle gerçekleştirilir. Ciro, senedin devredilmesi işlemidir ve pay senedinin devri ile birlikte, payın zilyetliği de devralana geçer [1].
- Ancak nama yazılı pay senedinin devrinin geçerli olabilmesi için, payın devri ile ilgili olarak aşağıda detaylıca açıklanan şirketin onayının gerekebileceği haller unutulmamalıdır.
Senede Bağlanmamış Payların Devri
- Şirketlerde kural olarak nama yazılı paylarda senet bastırma zorunluluğu yoktur [2].
TTK, tıpkı mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (eTK) olduğu gibi, senede bağlanmamış çıplak payın devrine ilişkin açık bir düzenleme öngörmemiştir. Ancak, bu durum çıplak payın devredilemeyeceği şeklinde yorumlanmamalıdır [3]. - Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) birinci maddesi, genel bir boşluk doldurma işlevi üstlenmekte olup, TTK’nın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz bir parçası olduğunu hüküm altına almıştır. Alacağın devri hükümleri, fiziki bir varlık göstermeyen çıplak payın devri için gerekli hukuki mekanizmayı sağlamaktadır. Alacağın devri TBK’nın 183. hükmü ve devamında düzenlenmiştir. Buna göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır [4].
- Bu durumda, çıplak payını devretmek isteyen pay sahibi yeni pay sahibiyle yapacağı yazılı pay devir sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu olan payını devredebilir. Alacağın devri tasarrufi bir işlem olduğu için geçerli bir devirle çıplak pay devralana geçer. Bu husus Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2001 tarihli ve 765/1011 sayılı kararında da zikredilmiştir. Buna göre senede bağlanmamış payların devri BK’nın 163 (TBK 183) ve devamı maddelerine göre yapılacaktır. Alacağın temliki tasarrufi bir işlem olduğu için temlik ile çıplak pay devralana geçer. Bunun için alacağın temlikinde öngörüldüğü gibi yazılı şekil şarttır.
- Şekil olarak çıplak payın devri, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile söz konusu olacaktır.
- Bedeli tamamen ödenmemiş çıplak payın devrinde devralan kişinin borç yüklenmesi yani TBK’nın 195. maddesi anlamında bir iç borç üstlenmesi yaptığı kabul edilir. Bir diğer ifadeyle, anılan hüküm uyarınca bedeli ödenmemiş veya kısmen ödenmiş olan payı devralan kişi borçlu konumundaki devredenle iç borç üstlenmesi yapmıştır. 195. madde uyarınca payı devralan kişi borcu bizzat ifa ederek veya alacaklının rızasıyla borcu üstlenerek borçluyu borcundan kurtarma yükümlülüğü altına girmiştir.
- Dış üstlenme sözleşmesinin meydana gelebilmesi için anonim şirketin onayının alınması gereklidir. İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına gelir.
- Şirketin onay vermesi halinde devreden pay bedeli ödeme borcundan kurtulur ve devralan tek başına sorumlu olur. Bu kapsamda 501. maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır.
Kanuni Pay Devir Sınırlaması
- Türk Ticaret Kanunu’nun 491. maddesi, bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devrini sınırlamaktadır. Bu tür payların devri, ancak şirketin onayı ile gerçekleştirilebilir. Ancak, devir miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla yapılırsa, şirketin onayı gerekmez. Şirket, yalnızca devralanın ödeme yeterliliği şüpheli olduğunda ve gerekli teminat verilmediği durumlarda, devre onay vermeyi reddedebilir.
Esas Sözleşmesel Sınırlama
- Esas sözleşme, nama yazılı payların devrini, şirketin onayına bağlayabilir. Ancak, şirket tasfiyeye girdiğinde devredilebilirlik sınırlamaları düşer.
- Esas sözleşmeyle yapılacak sınırlamanın çerçevesi kanunda çizilmiştir. Borsaya kote edilmemiş nama yazılı payların devrinde şirket esas sözleşmede öngörülen önemli bir sebebi ileri sürerek onay vermeyi reddedebilir.
- Şirket esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürere onay istemini reddedebilir. Hükümde haklı sebep kategorileri (i) pay sahipleri çevresinin bileşimi, (ii) şirketin konusu ve (iii) işletmenin bağımsızlığı olarak belirlenmiştir. Gerekçeye göre hükümden belirtilen sebepler sınırlı sayıda değildir.
- İkinci red sebebi olarak, şirket devredene paylarını gerçek değeriyle kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önermesi yer almaktadır.
- Devralan kişi, payların gerçek değerini öğrenmek için mahkemeye başvurabilir ve mahkeme, en yakın tarihteki değer üzerinden belirleme yapar. Eğer devralan, öğrendiği değeri kabul etmezse, bir ay içinde bunu reddetmek zorundadır. Üçüncü olarak, devralan payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse yine şirket onay vermeyi reddeder.
Sonuç
- Anonim şirketlerde pay devri, hem pay senedinin türüne hem de şirketin esas sözleşmesine dayalı olarak farklı usullere tabidir. Hamiline yazılı paylar, senedin teslimiyle devredilirken, nama yazılı payların devri ciro ile yapılır. Çıplak payların devri ise genellikle alacağın temliki yoluyla gerçekleştirilir. Bununla birlikte, anonim şirketlerin esas sözleşmesi, pay devrini sınırlayabilir ve şirketin onayını gerektirebilir.
- Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu’nun 491. maddesi uyarınca, bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devri şirketin onayına bağlıdır. Bu düzenlemeler, şirketin iç işleyişini korurken, pay sahiplerinin haklarının da güvence altına alınmasını sağlamaktadır. Ancak, esas sözleşmede belirtilen sınırlamalar, şirketin pay devri üzerindeki kontrolünü artırmaktadır. Bu nedenle, anonim şirketlerde pay devri süreçleri, her durumda şirketin iç yapısına ve hukukî düzenlemelere bağlı olarak şekillenmektedir.
- Bu bağlamda, şirketlerin pay devri konusundaki düzenlemeleri dikkatle incelemesi ve uygulamalarda ortaya çıkabilecek hukuki risklere karşı hazırlıklı olması önem arz etmektedir.
Kaynakça
[1] Hasan, Pulaşlı. Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Adalet Yayınevi, 9. Baskı, Ankara, Ocak 2024, s. 748.
[2] Bilgili, Fatih, Şirketler Hukuku, 2. Basım, İstanbul, 2012, s. 240-241.
[3] Poroy, Reha/Tekinalp, Ünal/Çamoğlu, Ersin, Ortaklıklar Hukuku I, 15. Bası, İstanbul, 2020, s. 618-619.
[4] Poroy, Reha/Tekinalp, Ünal/Çamoğlu, Ersin, Ortaklıklar Hukuku I, 15. Bası, İstanbul, 2020, s. 618-619.